Translate

26 Şubat 2016 Cuma

Whovian'lara Özel: 5. Doctor 'un Soru İşareti İşlemeli Gömleğini Yapıyoruz


Mavi kulübeli deli bir adamı sevenler burda mı?


Toplanın, toplanın!
Harika bir fikrim var!

Kaç kere Doctor Who izlerken "Ahh keşke bu adam gerçek olsa.." dedik hatırlamıyoruz değil mi? Mavi bir polis kulübesi kapımızın önünde materyalize olsa ve içinden deli bir adam çıkıp bize elini uzatsa. Tüm uzay ve zamanı teklif ederek aklımızı çelse ve arkamıza bile bakmadan bütün evreni dolaşıp macera peşinde koşmak için Tardis'e binsek.. İçine girer girmez şaşkınlık içinde dışarı koşsak ve Tardis'in etrafında bir tur atsak. Daha büyük bir şaşkınlıkla tekrar içeri girsek ve Doctor'un dudaklarını bizimle senkronize etmeye çalışmasına aldırmadan "It's bigger on the inside!" diye haykırsak.. 

Bir geek sayılmam, sadece Whovian'ım ve bunu gizliden belli etmeyi seviyorum. Ama İngilizce öğretmeni olmam ve retro kıyafetler giymem tamamen bir tesadüf.. :)

Bu defa son sezonda Osgood'la tekrar karşımıza çıkan 5. Doctor'un imzası soru işareti işlemeli gömleğini yapmaya karar verdim.


"Oh, marvellous. You're going to kill me. What a finely tuned response to the situation." - The Doctor ('Frontios')





Bunun için elimde bulunan beyaz bir gömleği kullandım. 

Diğer malzemeler ise;
 47 numara kırmızı Anchor muline ip 
Karbon kağıdı (açık renkli olması silinebilirliği açısından önemli)
Brezilya nakışı iğnesi
Desen çıktısı
Toplu iğne
Nakış makası 

Benim salaklığıma geldi ve koyu renk karbon kağıdı kullandım. Çıkarmak için bir hayli uğraşmak zorunda kaldım.


Gömleğin üzerine karbon kağıdını yerleştirip onun üzerine de desen kağıdını koyarak iğneliyoruz ve ardından üzerinden bir kalemle geçerek desenin kumaşa geçmesini sağlıyoruz.


Böylece desen, kumaşa aktarılmış oldu.


Ardından muline ipliğiyle işlemeye başlıyoruz. Bilmeyenler için; muline ipliği ayrılabilen 6 kat iplikten oluşur. Biz bu işleme için ikiye ayırarak 3 katını kullanacağız. Güzel bir desen çalışmak için gerekli olan şey, desen çerçevesinden şaşılmaması, her iğne batımının bir öncekiyle aynı hizada olması ve ipin çok gergin bırakılmaması. Dileyenler küçük bir kasnak yardımıyla daha kolay çalışabilir. Ben elimle kumaşı gerdirerek işlemeyi tercih ettim ama biraz zor olduğunu söylemeliyim.


Alttan geçirdiğimiz iğneyi ip tamamen yukarı çıkana kadar çektikten sonra tam karşısından ve bir önce işlenen ipin yanından arada hiç boşluk kalmayacak ve hizayı geçmeyecek şekilde üstten batırıyoruz ve alttan ipin sonuna kadar fazla germeyerek çekiyoruz.


Bu işlemi desen tamamlanana kadar gerçekleştiriyoruz. Desenin döndüğü noktalarda ise uygulanacak adım, geniş kısımda aynı sırayı takip ederken dar kısımda aynı noktaya birden fazla batmak olacak. Böylece kıvrımları da başarı ile işlemiş olacağız.

Desenin ön yüzü

Desenin arka yüzü

Bütün boşlukları batıp çıkarak doldurduktan sonra desenimiz basit bir teknikle ortaya çıkmış oldu. Arka tarafta iplikleri içeri almayı ya da yakmayı unutmuyoruz.
Aynı işlemi diğer yakaya da yaptıktan sonra karbon kağıdı izini çıkarabiliriz. Sarı renkli karbon kağıdı buharlı ütü ile kolayca çıkabilmekte.

İşlem tamam.
Tardisli kolyemle çok yakıştı. :)


Waiting for a mad man with a blue box

Öğrencilerim neden yakamda soru işareti olduğunu sordular. Ben de güldüm ve bir kelime eklemelerini söyledim. :)

Sormak ve sorgulamak her zaman değerlidir.

Sevgiyle,.

Karatahta Boyasıyla Buzdolabı Yenileme


Yaklaşık 5 ay önce, bir ikinci el dükkanının tozlu bir köşesinde yeni sahibini beklemekte olan 90lardan kalma bir buzdolabı almıştım. Çocukken de evimizde tıpatıp aynısı vardı. 80 yaşında dünyayı dolaşan insanlar gibi, yaşlı ama güçlü hâlâ.. :)

Beyaz eşyanın, beyaz olması fikrini hiçbir zaman sevmedim ama beyaz olması gerektiği düşünülen yıllardan kalma ne yazık ki.. O halde yapılması gereken şey gayet açık duruyor: BOYANACAK!

Yapısı gereği zor kapanacak bu zemin için karatahta boyası elbette ilk aklıma gelen boya seçeneği oldu. Böylelikle buzdolabının kapağını karatahta olarak da kullanabilecektik.


Marka olarak Cadence'i tercih ettim. Ürünleri her zaman kaliteli ve seçenekleri bol. Buz yeşili rengini seçerken, itiraf etmeliyim ki yeşilin uçuk ve soluk bir tinti olacağını düşünmüştüm. Olmadı. Olsun.
Eskitilmiş havası katmak içinse, yine Cadence'in pas görünümü veren gri patina boyasından aldım.

Kokusuz ve yoğun bir boya olması sayesinde, boyama işlemini olduğu yerde yapma şansımız oldu.


Yüzeyi nemli bir bezle iyice temizledikten ve kurumasını bekledikten sonra, bir fırça yardımıyla önce ilk katı boyamaya başladık. Buzdolabının ön yüzeyi kaygan bir boyayla kaplı olduğu için, fotoğrafta da görüldüğü gibi, ilk kat oldukça alacalı oldu ve boya yer yer yoğun, yer yer ince bir tabaka halinde kaldı.


İlk katın bitmiş hali


Karatahta boyasının çok çabuk kuruması da bir başka artısı. Yaklaşık 15 dakika sonra, ön yüzeye ikinci katı attık. Sonuç: mükemmel kapanış! Üstelik zımpara ihtiyacı bile kalmadı.

İkinci katın bitmiş hali
Ön yüzeyi kurumaya bıraktıktan sonra sıra diğer yüzeyleri ve ince kısımları boyamaya geldi.


İç kenarlardan eski beyaz boyanın kendisini hatırlatmasını istemediğim için oraların da boyanmasına karar verdim. Lastiklere boya sürülmemesi için lastiklere kağıt bant çektim.


Sıra yan yüzeylere geldiğinde, ön yüzeyde oluşan ama ikinci katta üzeri kapanan tuvalimsi dalgalanmaların kalmasına karar verdik. Böylece tekdüze olmak yerine yenilenmiş buzdolabımız bir derinlik kazanmış oldu.


Boya işleminden önce çıkardığımız kulpu da boyadıktan sonra, sadece 2 şişe boya ile buzdolabının boyanması tamamlanmış oldu.


Boya iyice kuruduktan sonra, sıra eskitme görünümü için pas görünümü veren patina boyasını uygulamaya geldi.
Bunun için küçük boy bir stencil fırçası oldukça kullanışlı bir seçenek.
Patina boyasını küçük dokunuşlarla aralıklı olarak uyguladım. Sanki kenarlarından yeni paslanmaya başlamış gibi bir görüntü oluşmasını istedim. Gri boya yeşilin üstünde bakırımsı bir tonda pas görünümü bıraktı.


Bu görünüm benim için yeterli oldu. Dileyen daha yoğun uygulayabilir.


Patina boyası da kuruduktan sonra boyama işlemimiz tamamlanmış oldu.
Aksesuarlarını da yerleştirdikten sonra  karatahta yüzeyli yenilenmiş buzdolabımız kullanıma hazırdı.



Yazı, "Delicatessen" filmine gönderme..


Karatahta özelliği oldukça kullanışlı oldu. Markete giderken ne zaman bir kağıda not alsam o kağıdı evde unuturum. Ama artık markete çıkmadan önce bu listenin bir fotoğrafını çekiyorum.



Güzel günler dilerim...

31 Ocak 2016 Pazar

Porselen Kalemi ile Kupa Boyama







Merhaba,


Bir Whovian ve kraftsever olarak el yapımı Doctor Who kupalarımın olmaması hep bir eksik hissettirmiştir. :)
Sömestr'a girdiğimiz ve yoğun kar yağışından dolayı eve kapandığımız bu günlerde yapacak daha iyi bir şey düşünemezdim!
Bir yerde rastgelmiş ve iki tane düz beyaz kupa almıştım bir süre önce.
Birinde Doctor Who'nun olmazsa olmazı İngiliz mizahını yansıtan bir repliği kullanmak istedim. Diğerinde ise her izlediğimde içimde ampül patlar gibi olan klasikleşmiş bir  11. Doctor tiradını.. 

Merak edenler için kullandığım repliklerin yer aldığı sahneler şunlar:






Yazıyı yazmak için Ponart'ın porselen kalemlerini kullandım. Su bazlı ve fırınlanabilir özellikte olmaları, hem çalışmayı kolaylaştırıyor, hem de çalışılan desenin/yazının kalıcı olmasını sağlıyor. 
El yazıma pek güvenemediğim için kullanacağım yazıların çıktısını aldım ama tabi ki kalıpsız yazmak da mümkün. Yazıyı/deseni çalışılacak yüzeye aktarmak için karbon kağıdı kullanabilirsiniz. Ya da benim gibi karbon kağıdı almayı unuttuğunuz durumlarda eski usul süpersonik kurşun kalem teknolojisini kullanabilirsiniz. :) Bilirsiniz, cama yaslarsınız yazının/desenin arkasından kurşun kalemle geçersiniz, sonra çalışacağınız zemine koyarak ön yüzünden bir daha geçersiniz.. Gittik mi ilkokula? Güzel.. :)

Aktardığımız yazının üzerinden porselen kalemiyle geçiyoruz. Boya, çok çabuk kuruyan bir yapıya sahip. Kalemin ucu çok keskin olmadığından ötürü ince çalışmak biraz zor oluyor. Bu yüzden ben düzeltmeler için detail knife kullandım. O da şöyle bir şey:


 Kupaların son hali şöyle oldu:




Daha sonra 160 derecede yarım saat fırınlıyoruz ve boya yüzeye sabitlenmiş oluyor.

Bulaşık makinesi yerine elde yıkayarak kullanılması gerekiyor tabi ki. 

Porselen boyaları sadece kalem şeklinde değil. Fırça ile çalışılan porselen ve seramik boyalar var. Dilerseniz onları da kullanabilirsiniz.
Bir sonraki hedefim tabak boyamak.

Şimdi sizi Doctor'la baş başa bırakıyorum: